z
Açılmayan linkmi var ? Bize

OFİRİKSON | ÖĞRETMEK UNUTMAKTAN İYİDİR.

Adiyaman Hakkinda Bilgi

Adıyaman Hakkında Bilgiler


GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 7.614 km²
Nüfus: 513.131 (1990)
İl Trafik No: 02
Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin batısında yer alan, tarih sahnesindeki yeri ilk insanlara dek uzanan, pek çok değişik kültüre merkezlik etmiş olan bir kültür ve turizm kentidir. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Adıyaman toprakları üzerinde, insanlık tarihinin bütün evrelerine dair bulgular elde edilmiştir. Adıyaman, dünyanın 8. harikası olarak anılan Nemrut Dağı eserleri, Kommagene uygarlığının kalıntıları, dünyanın 4. büyük barajı olan Atatürk Barajı, Çamgazi barajı, kış kampı organizasyonu, dünya birinciliğine sahip halk oyunları ile öne çıkan bir kenttir.
 
TARİHÇESİ

Adıyaman, tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Adıyaman Palanlı Mağarasında yapılan incelemelerde kent tarihinin M.ö. 40.000 yıllarına kadar uzandığı anlaşılmıştır.
Yine Samsat-Şehremuz Tepe’deki tarihi bulgulardan M.ö. 7.OOO yılına kadar Paleolitik, M.O. 5.000 yıllarına kadar Neolitik, M.Ö. 3.OOO yıllarına kadar Kalkolitik ve M.O. 3.0OO-1.200 yıllan arasında da Tunç Çağı dönemlerinin yaşandığı anlaşılmıştır. Bu dönemde bölge Hititlerle Mitannilar arasında el değiştirmiş ve Hitit Devletinin yıkılmasıyla (M.Ö. 1.200) karanlık bir dönem başlamıştır. M.Ö. 1.2OO’den Frig Devletinin kuruluşu olan M.Ö. 750 yıllan arası dönemle ilgili olarak yazılı kaynağa rastlanmamıştır. Ancak; bu dönemde yöre, Asur etkisine girmeye başladığından, Samsat’ta bulunan Asur etkili mühürler ve Kahta Eskitaş Köyünde bulunan Hitit Hiyeroglifi ile yazılmış kitabeler, Anadolu’daki tarihi silsilenin ilimizde de aynen devam ettiğini, göstermektedir. Bu dönemde Adıyaman ve çevresinde Hitit Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan Geç Hitit şehir devletlerinden biri olan Kummuh Devleti hüküm sürmüştür.
M.Ü. 9OO-70O yılları arasında yöre Asur etkisinde kalmakla birlikte, Asurlular tam olarak egemen olamazlar. 6. yüzyılın başlarından itibaren yöreye Persler hakim olur ve yöre Satrap’lar (Valiler) eliyle yönetilir. M.O. 334 yılında Makedonya Kralı Büyük iskender’in Anadolu’ya girmesiyle Pers’ler hakimiyetini kaybetmiş ve M.ü. 1. yüzyıla kadar yörede Makedonyalı Selev-kos Sülalesi hüküm sürmüştür. Bu sülalenin gücünün zayıfladığı sıralarda, Kral Mithradetes l Kallinikos Kommagene Krallığının bağımsızlığını ilan etmiştir (M.O. 69).
Başkenti Samosota (Samsat] olan Kommagene Krallığı, egemenliğini MS. 72′ye kadar sürdürmüş, bu tarihte yöre Roma imparatorluğunun eline geçmiş ve Adıyaman Roma imparatorluğunun Syria (Suriye) Eyaletine, 6. Lejyon olarak bağlanmıştır. Roma imparatorluğunun 395 yılında Batı ve Doğu Roma olarak ayrılmasıyla, Adıyaman Doğu Roma imparatorluğuna katılmıştır. 643 yılından itibaren bölgeye İslam akınları başlamakla birlikte İslam hakimiyeti ancak 670 yılında Emevi’lerle kurulabilmiştir. 758 yılında ise, II, Abbasi komutanlarından Mansur Ibni Cavene’nin hakimiyetine girer. 926 yılına kadar Abbasi hakimiyetinde kalan H’de bu tarihte Hamdanüerin egemenliği başlar. 958 yılında yöre yeniden Bizanslıların eline geçer.
1114-1181 yıllan arası yöreye Türk akınları olur. 1204-1298 yılları arasında Samsat ve yöresini Anadolu Selçukluları ele geçirir. 1230 ve 1250 yıllarında Moğol saldırılan yaşanır. 1298′de yöre ve bölge Memlüklerin eline geçer. 1393 yılında Adıyaman bu kez de Timurlenk tarafından yağmalanır.
Büyük bir istikrarsızlığın olduğu Orta çağ boyunca Adıyaman Bizans, Emevi, Abbasi, Anadolu Selçukluları, Dulkadiroğullan arasında el değiştirmiş ve nihayet Yavuz Sultan Selim’in Iran seferi sırasında 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı topraklarına katılan Adıyaman, başlangıçta merkezi Samsat’ta bulunan bir Sancakla Maraş Beylerbeyliğine bağlıyken, Tanzimattan sonra bir kaza olarak Malatya’ya bağlanmıştır.
Cumhuriyetin kuruluşundan 1954 yılına kadar eski idari yapısı korunarak Malatya’ya bağlı kaza konumunda olan Adıyaman 1 Aralık 1954 tarihinde 6418 sayılı Kanunla Malatya’dan ayrılarak müstakil il haline gelmiştir.

İLÇELERİ:

Adıyaman (merkez), Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kâhta, Samsat, Sincik, Tut.
Besni: Adıyaman’ın batı kesiminde yer alan Besni en eski yerleşim yerlerinden biridir. Önemli tarihi kalıntıları arasında Besni ilçesine 15 km. uzaklıktaki Sofraz Tümülüsü, 33 km uzaklıktaki Sesönk (Dikilitaş) sayılabilir. Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusunda yeralan Besni İçmesinin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihaplarında faydalıdır.
Çelikhan: Adıyaman’ın kuzeyinde yeralan ilçenin Korucak köyünde bulunan içme suyu birçok hastalığa deva olup, şifalı bir su olarak her yıl birçok kişi gelmektedir.
Gerger: Adıyaman’ın 100 km kuzeydoğusunda yeralan Gerger ilçesi, İ.Ö. II. yüzyılda Kommageneliler’in atası olan Arsames tarafından kurulan Gerger Kalesi ile anılmaktadır.
Kahta: İlin 34 km. doğusunda yer alan doğu ve güneydoğu sınırları boyunca Fırat nehri uzanır. İlin en büyük ilçesi olan Kahta, Nemrut Dağı Tümülüsü ve Tanrı heykelleri ile yaratıcısı Kommagene Uygarlığı eserlerinin büyük bölümünü ilçe sınırlarında barındırır. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Nemrut Dağı’na gelenlerin durak ve konaklama noktasıdır.
Samsat: Üç tarafı Atatürk Barajı gölü sularıyla çevrili bir yarım ada şeklindeki Samsat Adıyaman’a 47 km uzaklıktadır. Yapılan arkeoloji araştırma ve kazılarda eski Samsat ve civarında tarihi saraylar, Su kemerleri, Kaleler ve kıymetli eşyalar bulunmuştur.
 
NASIL GİDİLİR?

Karayolu: Adıyaman’a karayolu ile Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Kahramanmaraş ve Diyarbakır olmak üzere beş güzergahtan gidilir. Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi tam bir kavşak yeri olup, Malatya Kahramanmaraş – Gaziantep karayolu ulaşımı Gölbaşı üzerinden sağlanır.
Demiryolu: Demiryolu ulaşımı da Gölbaşı ilçesinden yapılmakta olup, Malatya – Fevzi Paşa demiryolu bu İlçeden geçmektedir.
Havayolu: Adıyaman Havalimanından tarifeli uçak seferleri bulunmaktadır.
Baraj Ulaşımı: Adıyaman’dan geçen, Şanlıurfa, Diyarbakır dahil Güneydoğu illerini birbirine bağlayan karayolu, Gerger İlçesine bağlı Güzelsu köyündeki feribot seferleri ile Şanlıurfa ve Siverek İlçesi’ne bağlanır.

ADIYAMAN’IN TÜRKİYE TURİZMİNDEKİ YERİ

Çok sayıda doğal,tarihi ve kültürel değerlere sahiptir. Dicle ve Fırat nehirleri arasında kurulan ilimiz,çok eski çağlardan beri tarihi bir merkez olagelmiştir.Palanlı Mağarasındaki resimler tarihi M.Ö 40000 yılına kadar uzanan buluntular mevcuttur. Giritille ve Samsat Höyüklerinde Neolitik ve Kalkilitik çağlara ait izler bulunmuştur.Hititlerden Kommagenelere ve arasında Selçuklulardan Osmanlılara el değiştiren ilimiz tarihin her döneminde uygarlıklara sahne olmuştur.Dünyanın 8. harikası olarak da adlandırılan Nemrut Dağı,2150 m. yüksekliğine uzanan zirvesi,devasa heykelleri ve ilginç yapısıyla kendine özgü bir güzellik sunar.
Zirvsinde Kommagene Krallarından biri olan, I. Antiochos’un mezarı bulunur.
Nemrut Dağı, aynı zamanda Krallığın dinsel merkezdir. Kaya parçalarının biraraya getirilmesi ile yapılmış olan dev taş heykellerin bulunduğu teraslarla çevrilidir. Aresmia’nın (Eski Kale) eteğpinde Kommagene Kralı Mithradetes’i selalaya harika bir Herkül rölyefi bulunmaktadır. Yine burada Kommagene Krallığına ait kalıntılar vardır.
Tarihin bilinen ilk köprülerinden biri Cendere Köprüsü de ilimiz sınırları içinde yer almaktadır.
Özellikle Kommagene Kralığı döneminden kalan eserler [(Nemrut Dağı, Arsemia (Eski Kale), Karakuş Höyüğü, Cere Köprüsü)] yerli ve yabancı turistler için bir cazibe merkezidir. Nemrut’ta gündoğumu ve günbatımı ayrı bir güzellik taşımaktadır.

KONAKLAMA TESİSLERİ

Turizm Bakanlığından İşletme belgesine sahip 20 adet tesisin yanısıra, İl ve ilçelerde ayrıca belediye belgeli 30 adet tesis mevcut olup, 645 oda ve 785 yatak pastelidir.

EĞLENCE VE MESİRE YERLERİ

Adıyaman Kalesi
Günümüzde Belediye tarafından dinlenme parkı haline dönüştürülen kale, orman manzarası ile bütünleşerek daha da güzel bir görünüm kazanmıştır.
Gölbaşı Tatil Köyü
Özel İdare Müdürlüğü tarafından özel teşebbüse kiralanan bu tatil köyü içerisinde günlük dinlenmenin yanı sıra sezonluk olarak da halkımıza haftalarca kalma imkanı sağlamaktadır. Şirin evleri, güzel manzarası ve yüzme havuzuyla halkımızın dinlendiği ve hoşça vakit geçirdiği yerlerdendir.

Gölbaşı Gölleri

Gölbaşı, Azaplı ve İnekli gölleri kıyılarının doğu kesimleri ağaçlık ve gölgeli yerler olduğundan mesire yeri olarak yararlanılmaktadır.

Değirmenli

Gölbaşı-Malatya Karayolunda Göksu ırmağı boyunca akarsuyun yer yer çağlayanlar oluşturduğu ağaçlık bir alandır.
Değirmen Çayı(Su Gözü)
Eski Besni’nin 10 Km. Güneyinde Sofraz Çayının doğduğu, ağaçlık ve sarp kayalardan oluşan güzel bir yerdir.

Örenli(Pirin)

Antik Perre şehri yakınında bulunan Örenli Köyündeki bir bölge, sit alanı özelliğinden dolayı koruma altına alınmıştır. Güzel bir içme suyu kaynağına da sahip olan alan, günümüzde mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

Beşpınar

İlin 4 Km. Doğusunda Ziyaret Çayı kenarında Kahat yolu üzerinde beş ayrı pınarın bulunduğu, halkımızın en fazla uğradığı bu yer, Özel İdare Müdürlüğünce düzenlenerek özel teşebbüse kiralanmıştır.

Adıyaman Şehir Parkı

1994 yapımı tamamlanarak hizmete açılmıştır. Kafeterya, düğün salonu, çocuk parkı ve açık gezinti alanı ile halka hizmet vermektedir.

İçmeler
 
İlimiz sağlık turizmi açısından önemli üç adet içmeye sahiptir.

Kotur İçmesi
 
Adıyaman’a 25 Km. uzaklıkta ve Kuzey Batısındadır. Akçalı Köyüne 5 Km. mesafede şifalı bir soğuk su içmesidir. Bu su bazı mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.
Besni İçmesi (Çömrük Çeşmesi)
İl merkezinin 48 Km. Batı istikametinde Besni İlçesinin 6 Km. Kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihaplarına iyi gelmektedir.

Çelikhan İçmesi
 
İlçenin 23 Km. Kuzeydoğusunda bulunmaktadır. Bu içmenin mide,bağırsak,karaciğer safra kesesi hastalıkları ile böbrek taşı, gut, şişmanlık ve diabette kullanılması büyük ölçüde faydalıdır.

Nemrut Dağı Milli Parkı
 
Doğu ve Batı Medeniyetlerinin, 2150 m. yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut, Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır.
Nemrut Dağı, üzerinde barındırdığı dev heykellerin ve anıt mezarın yanı sıra, dünyanın en muhteşem gündoğumu ve gün batışının seyredilebildiği yer olmasıyla da ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce insan gündoğumu ve gün batışını seyretmek için Nemrut Dağına gelmektedir.
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilen Nemrut Dağı, çevresindeki Kommagene Uygarlığı eserleri ile birlikte ülkenin önemli Milli Parklarından biridir. Nemrut Dağındaki dev heykeller ve tümülüs, Arsameia (Eski Kale), Yeni Kale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü Milli Park sınırları içerisinde yer alıyor.

Tarihi yerleri
 
İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için Kommagene Uygarlığı’nın keşfine gitmek gerekir.
Nemrut Dağı’nın Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı I. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrut Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir.
Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır.

Kommagene Krallığı
 
Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.
Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithradates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur. Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithradates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.

ARSAMEİA ÖREN YERİ (Nymphaios Arsameia’sı)

Kral 1. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia İ.Ö. 2. Yüzyılın başlarında Kommagene’lerin atası Arsemia tarafından Kahta çayının doğusunda Eski Kahta kalesinin karşısında kurulmuş Krallığın yazlık başkenti ve idare merkezidir.
Güneydeki tören yolunda Mitras’ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles tokalaşma steli ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtı bulunmaktadır. Yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 m. derine inen bir tünel ile yazıtın batısında benzer bir kaya dehlizi de dikkati çekmektedir.
Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer almaktadır. Yapılan saray kazılarında çok sayıda heykel parçası, bir kraliçe ve Antiochos başı bulunmuştur. Arsameia ören yeri, Adıyaman’a 60 km. uzaklıktadır.

YENİ KALE
 
Adıyaman’a 60 km. uzaklıkta Kocahisar köyü yakınındadır. Kommagene’ler tarafından inşa edilen Yeni Kale, karşıdaki Arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. Romalılar ve ardından Memluklular tarafından restore edilen Kale en son 1970’lerde Dörner tarafından kısmen onarılmıştır. Kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. Kale’den Nymphois’e inen su yolu bir tünelle Arsameia’ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür.

DERİK KALESİ
 
Cendere Köprüsünden sonra Sincik yolu üzerindeki Datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımlı bir bulunan tepenin üzerine kurulmuştur. İ.S. 70’lerde Romalılar tarafından inşa edildiği ve 300’lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında Kommagene döneminde inşa edilen Temenos kalıntıları bulunmaktadır.

GERGER KALESİ (FIRAT ARSAMEİA’SI)
 
Adıyaman’ın Kahta İlçesine 85 km. uzaklıkta bulunan, tarihi Geç Hitit dönemine dayanan kale, Fırat Nehrinin batı yakasında yer almaktadır. İ.Ö. II. Yüzyılda Kommagenelilerin atası olan Arsames tarafından kurulmuştur. Sarp kayalar üzerine, Aşağı ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen Gerger Kalesi’nin batı surlarında Kral Samos’a ait bir kabartma bulunmaktadır. İslami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.

PERRE ANTİK KENTİ
 
Adıyaman kent merkezine 5 km. uzaklıkta, Kuyucak köyü yolu üzerindeki Pirin köyündeki kalıntılar ve 200 civarındaki kaya mezarı da bu yerleşim yerine aittir. Antik çağdan kalan bu nekropol ve çevresi Kommageneliler döneminde önemli bir yerleşim merkezi olmakla birlikte, Romalılar döneminde en parlak devrini yaşamış bir kenttir. Girişleri kabartmalarla süslenmiş mezar odaları arasında irtibatı sağlayan geçişler bulunmaktadır. Kayalar içerisinde oyulmuş bu mezar odaları içerisinde lahitler de yer alır.

KAYA MEZARLARI VE MAĞARALAR

HAYDARAN KAYA MEZARLARI

Adıyaman’ın 17 km. kuzeyinde Taşgedik Köyü sınırları içinde yeralır. Kaya mezarlar ve Güneş Tanrısı Hellias ile Kral Antiochos’un tokalaşma kabartmaları vardır.

TURUŞ KAYA MEZARLARI
 
Adıyaman il merkezine 40 km. uzaklıkta ve Adıyaman-Şanlıurfa karayolunun 1 km. batısında yer alan Turuş Kaya Mezarları Roma Dönemine aittir. Mezarlar zeminden aşağıya doğru ana kaya oyularak yapıldığından mezarların girişine aşağıya doğru inen 10-13 basamaktan sonra ulaşılır. Bazılarının duvar ve kapı girişlerinde çeşitli figürlerde kabartmalar bulunmaktadır.

DOLMENLER
 
Dikilitaşın kuzeyindeki kayalık alanlarda, Aşağıhozişi köyü yakınlarında Dolmen tipi mezarlar bulunmaktadır. Sala benzeyen iki büyük kayanın birbirine çatılması ile yapılan bu mezarların Taş Devri insanlarından kaldığı tahmin edilmektedir.

ZEY
 
Adıyaman’a 7 km. mesafede, Zey Köyü yakınında, erken dönem hiristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Köyde ayrıca Şeyh Abdurrahman Erzincani’ye ait bir türbe ve cami yer alır.

GÖKSU MAĞARALARI
 
Göksu ırmağı boyunca yer alan 40 – 50 m. yükseklikteki sarp kayalıklar üzerinde doğal mağaralar bulunmaktadır. Besni tarafında Kızılin ve Sarıkaya Köyleri ile Adıyaman tarafında Gümüş Kaya ve Mal Pınarı civarında yoğunlaşmıştır. Bu mağaralar aynı zamanda tarihi nitelik taşımaktadır.

PALANLI MAĞARASI
 
Adıyaman’ın 10 km. kuzeyinde Adıyaman – Çelikhan – Malatya karayolunun üzerinde Palanlı köyü sınırları içerisindedir. M.Ö. 40.000 yıllarında kullanılmış doğal bir mağaradır. Duvarında bulunan ve halen fark edilebilen geyik figürü yalın kontur çizgilerle oluşturulmuştur. Mağara arkeolojik alanı olarak tescillidir. Mağaranın yer aldığı derin vadi ise ender bulunur bir doğa parçası olup, sık bir vejetasyona sahiptir.

KİTAP MAĞARASI
 
Kayaların oyulmasıyla oluşturulmuş Demir Kale 1 adıyla anılan, ikişer katlı erken dönem Hristiyanların yaşadığı yerleşim birimleri bulunmaktadır. Mağaralara İndere köyü (Zey) içinden yaya olarak gidilmektedir.

GÜMÜŞKAYA (PALAŞ) MAĞARALARI
 
Adıyaman ilinin 40 km. güneybatısında Göksu nehri kenarında aynı adla anılan köyün batısında kayalardan oyma tünel şeklinde birbirleri ile bağlantılı çok sayıda mağaralar yer almaktadır. Tarihte konut olarak kullanılan bu mağaraların İ.Ö. 150 yılında yapıldığı tahmin edilmektedir. Balkonlara, bölmeli odalara ve kuyulara sahip bu mağaralara sadece bir insanın geçebileceği dar bir yolla ulaşılmaktadır.

MERKEZ iLÇEDEKİ CAMİ VE KİLİSELER
 
Ulu Camii : Adıyaman’ın en büyük camisidir. 1863 yılında eski camii yerine yapılmıştır. 1902 yılında Mehmet Fevzi Efendi tarafından onarılmıştır. Kesme taşlarla yapılmış olan caminin son cemaat yeri 4 köşeli, 4 sütun üzerine 5 tonuzle örtülüdür. Tek şerefeli minaresinde H. 1213 (M.1798) ve H.1271 (M.1854) tarihli iki eski yazıt vardır. 3 kapılı olan caminin iki kapısı cevizden olup, H.1320 (M.1902) tarihini taşımaktadır. Bir rivayete göre, Kahramanmaraş ta hüküm süren Dülkadiroğullarından Alâüddevle tarafından yaptırılmıştır.
Çarşı Camii : Diğer adı Hacı Abdulgani olan eser 1557 yılında Hacı Abdulgani Efendi tarafından yaptırılmıştır. 1640 yılında Hacı Mehmet Rızaullah tarafından onarılan camii 1910 (Vakıflar idaresince), 1957 ve 1982 yıllarında tekrar onarımlar görmüştür. Beyaz Küfeki taşından yapılmıştır.
Kab Camii : Kab mahallesindedir. 1768 yılında yapılmıştır. 1923 yılında büyük bir onarım görmüştür. Kesme taştan yapılmıştır. Son cemaat yeri iki sütunludur. Kuzey kapısı üzerinde H. 1182 (M.1768) tarihli yapım ve Batı kapısı üzerinde H. 1342 (M.1923) tarihli onarım yazıtları yer alır. Minaresi tek şerefelidir. Yazlık kısmı Kuzey köşesinde ayrı olarak yapılmıştır. 1934 yılında minaresi yıldırım düşmesi sonucu yıkılmış ve tekrar yapılmıştır.
Musalla Camii : Musalla Mahallesindedir. Bu caminin minaresi H.1308 (M.1890) yılında bir depremde yıkılmış daha sonra cezaevi olarak kullanılmıştır. Vakıflar idaresince yeniden cami olarak restore edilerek, ibadete açılmıştır.
St.Paul Kilisesi : Adıyaman Merkez Mara Mahallesindedir. 1905 tarihli kilise yazıtlarından binanın bir hayli eski olduğu anlaşılmaktadır.. St.Paul ismiyle anılan bir Süryani kilisesi olup, tescilli bir yapıdır. Bugün için küçük bir Süryani cemaati tarafından kullanılmaktadır.
 
BESNİ İLÇESİNDEKİ CAMİLER
 
Çarşı Camii : Eski Besni de çarşı içerisindedir. Kapı üzerindeki yazıtta 1492 de Kalasunoğlu Mehmet Nasır tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Duvarları kesme taştan olup, minaresi önikigen gövdeli ve tek şerefelidir.
Toktamış Camii : Eski Besni de bulunmaktadır. 17. yy. sonlarında yapıldığı sanılmaktadır. Yıkık durumda olan caminin minaresi sağlamdır.
Ulu Camii : Besni’nin en büyük camisidir. 17. yy. yapılmıştır. Arap mimarisinin etkilerini taşımaktadır. Tek şerefeli minaresi, kare tabanlı, silindirik gövdelidir.
Abuzer Gaffari Türbesi : Adıyaman’ın 5 km. doğusunda ziyaret köyündedir. Kapısındaki yazıt H.1136 tarihlidir. Bağdat seferi dönüşünde IV. Murat’ın buyruğuyla yaptırılmıştır.
Mahmut El Ensari Türbesi : Adıyaman’ın 7 km. doğusunda Elif köyü civarında Ali Dağı üzerindedir. 1126 tarihli bir onarım kitabesi bulunmaktadır. IV. Murat tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.
Şeyh Abdurrahman Erzincani Türbesi : Adıyaman’ın 7 km. kuzeyinde Zey (İndere) köyündedir. Kendisini ziyaret eden akıl ve sinir hastalarının şifa bulduğuna inanılmaktadır. Rivayetlere göre türbe Osmanlı padişahı IV. Murat tarafından yaptırılmıştır. Türbenin içinde aslen Erzincanlı olup sonra Adıyaman’a yerleşen Şeyh Abdurrahman Erzincani ile Eşi ve kızının sandukası vardır.
Zeynel Abidin Türbesi : Adıyaman’ın 15 km. doğusunda bulunan türbenin Hz. Ali’nin soyundan torunu Zeynel Abidin’e ait olduğu bilinmektedir.
Çıplak Baba Türbesi : Adıyaman’a 22 km. mesafede, Adıyaman-Kahta yol güzergahında Adıyaman Havaalanı güneyinde yer almaktadır.
Hacı Ali Bey Türbesi : Besni İlçesi Sofraz köyünde olan türbe çevre halkı tarafından ziyaret edilen türbelerden biridir.
Hacı Yusuf Türbesi : Kahta İlçesi Hacı Yusuf Köyündedir. Nakşibendi ulularından olup 1260 yılında vefat eden bir zata aittir.
Çelikhan İçmesi : Çelikhan İlçesi’nin 23 km. kuzeydoğusundadır. Bu kaynağın mide, bağırsak, karaciğer, safra kesesi, hastalıklarıyla böbrek taşı ve sağlıklı zayıflama için faydalıdır.
Besni İçmesi : Besni İlçesinin 6 km. kuzeydoğusundadır. Bu içmenin suyu böbrek taşlarına, kronik kabızlık, bağırsak ve mide iltihapları tedavisinde olumlu neticeler alınmıştır.
Kotur İçmesi : Adıyaman’a 25 km. uzaklıkta ve kuzeybatısındadır. Akçalı köyüne 5 km. mesafede şifalı bir soğuk su içmesidir. Bu su bazı mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.
Adıyaman ili merkezi Orta Fırat bölümü içinde yer alır. Kuzeyde bulunan Çelikhan ile Gerger ilçesinin bir kısmı Doğu Anadolu Bölgesine, Batıda bulunan Gölbaşı ile Besni ilçesinin bir kısmı ise Akdeniz Bölgesine dahil edilmiştir.
Adıyaman ilinin Kuzeyinde Malatya ili (Pütürge, Yeşilyurt ve Doğanşehir ilçesi), Batıda Kahramanmaraş ili (Merkez ile Pazarcık ilçesi), Güneybatıda Gaziantep (Araban ilçesi), Güneydoğuda Şanlıurfa ili (Siverek, Hilvan, Bozova ve Halfeti ilçeleri), Doğuda ise Diyarbakır ili (Çermik ile Çüngüş ilçesi) bulunmaktadır. Merkez ilçe dahil 9 ilçesi ile 406 köyü vardır. İlçeleri Merkez, Besni, Çelikhan, Gerger, Gölbaşı, Kahta, Samsat, Sincik ve Tut ilçeleridir. Adıyaman ili 370 25′ ile 380 11′ kuzey enlemi, 370 ve 390 doğu boylamı arasında yer alır. Adıyaman ilinin yüzölçümü 7 614 km2 , göller ile 7.871 km2 olup, rakımı 669 m dir.
Eski coğrafyacı ve tarihçilere göre: Güneyde Arap Yarımadasından, Kuzeyde Toros sıradağlarına doğru uzanan Arap çöllerinin sona erdiği yerde, Toros sıra dağlarının eteklerinde verimli topraklar yer almaktadır. Arap çöllerini kuzeyden bir ay gibi saran bu topraklara binlerce yıldan beri (Verimli Ay (Hilal) adı verilmiştir. Ortadoğu Ülkelerinin merkezinde yer alan cerimli Ay (Hilal) topraklarında Asya, Avrupa ve Afrika kıt’ alarından gelen ana kara yolları birbirlerini kesmektedir. Tarih boyunca Verimli Ay (Hilal) bölgesi ana ticaret yollarının kavşak noktalarında, büyük ticaret ve sanayi şehirleri doğmuş, büyümüş, yıkılmış ve yerlerine yenileri kurulmuştur. Verimli Ay (Hilal) bölgesinin bir parçası sayılan Orta Fırat Bölümünün illerinde olan Adıyaman şehri, Cerimli Ay (Hilal) bölgesinin en üst sınırını oluşturmaktadır. Adıyaman ili uygun coğrafi özellikleri dolayısıyla ile tarihin her döneminde insanların yaşamayı tercih ettikleri bir yerleşim bölgesi olmuştur.
Adıyaman ‘in Kuzey kesimi torosların uzantısı olan Malatya dağları ile çevrilidir. Çelikhan, Gerger ve Tut İlçelerinin arazilerinin çoğu dağlıktır.
İlin belli başlı dağları; Akdağ, Dibek, Ulubaba, Gördük, Nemrut, Bozdağ ve Karadağdır. Güneye inildikçe ova nitelikli araziler başlar. Kahta, Samsat, Keysun ve Pınarbaşı ovaları ilin önemli ovalarıdır .
Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Fırat Şanlıurfa, Diyarbakır illeriyle İl sınırı oluşturur. Diğer akarsular ise; Sofraz, Ziyaret, Çakal, Kalburcu, Eğri, Akdere, Keysu ve Şepker çaylarıdır. Gölbaşı, İnekli, Azaplı Abdulharap Gölleri doğal Atatürk Barajı ise suni göldür.
Bu coğrafi yapı içerisinde Adıyaman ilinin :
� Deniz seviyesinden yüksekliği 669 metredir.
� İl sınırları içerisindeki alan 7.614 km.2dir.
� Merkez ilçenin alanı ise 1.702. km.2dir.
Adıyaman ili Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri arasında köprü vazifesi gören bir şehirdir. Hatta kısmen Akdeniz Bölgesinin özelliklerini de taşır. Bu nedenle bitki örtüsü de bu üç bölgenin özelliklerini taşımaktadır. Yüksek rakımlı yerler genelde meşe ağaçları ile kaplanmış olmakla birlikte, su ve toprak erozyonu nedeni ile çıplak hale gelmiş araziler de mevcuttur. Yaz mevsiminin uzun ve kurak geçmesi dolayısıyla orman içi bitki örtüsü yok denecek kadar azdır. Tarım yapılmayan alanlar çayır, mera, yabani ağaçlar ve makilerle kaplıdır. Sazlık, bataklık alanlarda suyu seven bitki türlerine rastlanmaktadır.
Rakım yükseldikçe ağaç türleri değişmekte kimi bölgelerde meşeliklere rastlamak mümkün olmaktadır.
Doğan, şahin, baykuş, keklik gibi yabani kuş türleri yanında tavşan, tilki, çakal gibi yaban hayvanları da Adıyaman il sınırları içerisinde yaşama alanlarına sahiptirler.
Fırat Nehri İlin en önemli akarsuyudur. Diğer akarsuları ise şunlardır; Sofraz Çayı, Ziyaret Çayı, Çakal Çayı, Kalburcu Çayı, Eğri Çayı, Besni Akdere Çayı, Şepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi ile Gölbaşı, İnekli, Azaplı ve Abdulharap gölleri ilin diğer su kaynaklarıdır.
Fırat Nehri: İlin en önemli akarsuyu-dur. Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri ile sınırı oluşturur. İl içindeki uzunluğu 180 km. dir. Kâhta, Kalburcu ve Göksu Çayları nehrin başlıca kollandır.
Kahta Çayı: Çelikhan yöresindeki Bulam, Abdülharap ve Recep sularını toplayıp Cendere Köprüsünden geçtikten sonra Eski Kahta ve Alut Arazisinde biriken dağ sularını da alarak Fırat Nehri’ne karışır (45.5 km).
Göksu Çayı: Kahramanmaraş ili sınırlarından çıkar. Erkenek, Tut.ve Akdere civarından geçer. Sofraz suyunu da aldıktan sonra Gümüşkaya’nın batısında Fırat Nehrine karışır. İI sınırlan içindeki uzunluğu 90 km. ‘dir.
Sofraz Çayı: Besni ilçesi Toklu Köyü civarından çıkar. Hacıhalil Köyü yakınlarında Keysun Suyu’nu alarak Akdere civarında Göksu Çayı’na karışır. İl sınırları içindeki uzunluğu 51 km.’dir.
Ziyaret Çayı: Kaynağını Cebel ve Zey Köyleri sularından alarak ipekli Köyü civarında Atatürk Barajı Gölü’ne karışır.
Adıyaman ilinin önemli sayılabicak diğer akarsuları ise şunlardır: Çakal Çayı (37.5 km.) Kalburcu Çayı, Eğriçay (32 km.}, Besni Akdere Çayı (59 km.) Keysun Çayı (45 km..), Birimşe Çayı (35 km.), Şepker Çayı, Çat Deresi, Gürlevik Deresi ve Halya Deresi (41 km.)
İlde dört doğal, bir de yapay olmak üzere beş adet göl vardır. Bunlar Gölbaşı, İnekli, Azaplı ve Abdulharap doğal gölleri ile Atatürk Barajı suni gölüdür.
Gölbaşı Gölü: 2.19 km2 yüzölçümünde olan bu göl, Gölbaşı ilçesi Belediye sınırları içerisinde yer almaktadır. Çevresinde turistik tesisler bulunan gölde balık üretimi de yapılmaktadır.
İnekli Gölü: Yüzölçümü 1.09 km2 dir. Yağışların fazla olduğu dönemlerde Gölbaşı ve Azaplı Gölleri ile doğal olarak açılan kanallarla birbirine bağlanırlar.
Azaplı Gölü: ilçenin batısında bulunan bu gölün yüzölçümü 2.72 km2 dir. Kışın sularının artması nedeniyle çoğu kez Gölbaşı Gölü ile birleşik bir görünüm arz eder.Atatürk Barajı Gölü
Abdülharap Gölü: Çelikhan ilçesinin 3 km. kuzeyinde yer alan gölün yüzölçümü 5 km2 dir. Yüzeyi yoğun olarak saz ve otlarla kaplanmış olan bu göl. Çat Barajı’nın tamamlanması halinde, baraj göl sahası içinde kalacaktır.
Atatürk Barajı Gölü: Güney Doğu Anadolu Projesi’nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan bir göl olup Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında geniş bir alanı kaplar. Bölgenin sulama suyu ve balık üretiminin teminİ açısından son derece önemli bir göldür. Rezervuar sahası 81.700 hektardır.
Çamgazi Barajı Gölü: Adıyaman merkez ilçeye bağlı Atatürk Barajı yolu üzerindedir. Baraj gövdesi zonlu toprak dolgu tipinde yapılmakta olup sulama amaçlı inşa edilmektedir. Sulama alanı 6536 hektardır.
Çat Barajı Gölü: Güney Doğu Anadolu Projesi’nin (GAP) uygulamaya konulmasıyla oluşan göl olup Adıyaman-Çelikhan Abdulharap Gölü üzerindedir. Sulama amaçlı kullanılan baraj gölü 14.481 hektarlık alanı kaplar.
Göletler: Adıyaman ili gölet inşası bakımından yeterli su potansiyeline sahiptir. Bu nedenle mevcut göletlerin yanısıra çoğunluğu GAP Projesi çerçevesinde olmak üzere bir çok gölet inşa halindedir. Bazı göletler de planlama aşamasındadır. Bunlara ait özet bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Kuzey kesimi, Torosların uzantısı olan Malatya Dağları ile kaplıdır. Güneye inildikçe yükselti azalır ve tamamiyle ova nitelikli araziler başlar. Çelikhan, Tut ve Gerger ilçelerinin tamamına yakını dağlık bölge özelliğini taşır.
Merkez, Besni ve Kahta ilçelerinin kuzey kesimleri dağlık, güney kesimleri ova şeklindedir. Samsat ilçesi ise ilin en düz arazilerine sahiptir.

İlin belli başlı dağlan ve yükseklikleri

DAĞLAR YÜKSEKLİK
 
Akdağ 2551 m.
Dibek 2549 m.
Ulubaba 2533 m.
Gördük 2206 m.
Nemrut 2150 m.
Borik 2110 m
Bozdağ 1200 m.
Karadağ 1115 m.
Adıyaman’ı doğudan batıya doğru bölen Anti Torosların kuzeyinde kalan dağlık bölgenin iklimi ile güneyinde kalan bölgenin iklimi birbirinden farklıdır. Güneyi, yazları kurak ve sıcak,kışları ılık ve yağışlı; kuzeyi yazları kurak ve serin, kışları yağışlı ve soğuktur. Doğu Anadolu ile Akdeniz Bölgeleri arasında köprü konumunda olan İlin iklimi, bu özelliği dolayısıyla bölgedeki diğer illerden farklıdır.
Atatürk Baraj Gölü alanının oluşmasından sonra, İlin ikliminde bir yumuşama ve nem oranında bir artış olmuştur. İlde hakim rüzgarlar kuzey, kuzeydoğu ve kuzeybatı istikametindedir.
Adıyaman ili, Kuzeyde yer alan son derece kıvrımlı Toros sıra dağları ile güneyde ise Gazi Antep ve Şanlı Urfa illerinin son derece düz alanları arasında yer alır. Tektonik intikal kuşağında bulunan Adıyaman ilinde, fazla kıvrımlara az ama geniş düzlüklere kuzey hariç çok rastlanır.
Adıyaman ili % 10′ dan az eğimlidir. Yer yer de % 10 25 arası ve % 25′ den daha fazla eğimli alanlara rastlanılmaktadır. Temel zemini olarak Germav Formasyonu ve Midyat kireçtaşının gözlendiği alanlarda eğimler % 10 25 arasındadır.
Üst miyosen Yaşlı Tortulların kapladığı alanlarda eğimler genelde % 25 den fazladır. Eğimin % 25 den fazla alanlar, kaya düşme ve heyelana maruz alanlar olarak belirlenmiştir. Bu alanlarda eğimin % 10 dan daha az olduğu yerlerde, temel zemini açısından herhangi bir olumsuzluk içermemektedir.
Pliyo-Kuvaterner yaşlı tortul örtüsünün kapladığı alanlar genelde % 10 dan az eğimlidir. Eğimin % 25”den fazla olduğu bir kısım alanda akma, kaya düşmesi ve heyelan oluşmaktadır. Bu alanlar dışında temel zemini ve topoğrafik eğim açısından olumsuzluk görülmektedir.
Alüvyon ise temel zemini özelliğindedir. Ancak kaya düşmesi ve heyelana maruz yamaçları olan vadi tabanında (Eğri Çay vadisi) kalmaktadır. Bu nedenle bu birim heyelana maruz alan içinde gösterilmiştir. İl merkezi ve çevresi orta engebeli bir topoğrafya ya sahiptir. Genelde % 10′ dan daha az eğimlerden oluşan bir alan üzerine kurulmuştur.
Adıyaman ve çevresinde daha önce yapılmış çalışmalara göre, şu şekilde belirlenmiştir. En altta, Alt Kretase Yaşlı Kireçtaşı bulunmaktadır. Bu kireçtaşları, yarı kristalize ve dolomitiktir. Bu oluşum, bölgenin kuzeyinde görülmekte ve çalışma alanının dışında kalmaktadır. Bu birim üzerinde Paleosen-Alt Eosen Yaşlı Germav Formasyonu yer alır. Tebeşirimsi marn ile temsil edilen bu formasyon üzerinde ise, Eosen Yaşlı Midyat Kireçtaşları bulunmaktadır. Midyat Kireçtaşları üzerinde ise, alanın güneyine doğru vadi yamaçlarında görülen Üst Miyosen Yaşlı Tortullar gelmektedir. Eğri Çay’ ın getirdiği malzemenin oluşturduğu Alüvyon bu akarsu boyunca yer almaktadır.
Germav Formasyonu, en yaşlı birimi olarak, Güneydoğu Anadolu’ da yaygın olarak görülmektedir. Paleosen-Alt Eosen yaşlı bu formasyon, marn ile temsil edilmektedir. Yüzeyde beyaz, sarımsı beyaz, taze yüzeyde yeşilimsi beyaz renkli tebeşirimsi haldedir.
Adıyaman ili, T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’ nca yayınlanan Türkiye Deprem Haritası’ nda IV. Derece Deprem Bölgesi içinde kalmaktadır. Bu güne kadar tadil edilmiş Mercalli cetvellerine göre, en yüksek (7) şiddetinde deprem kaydedilmiştir. Tarihi kaynaklardan 1889′ da meydana gelen şiddetli depremde şehirde önemli tahribatın olduğunu, camilerin minarelerinin yıkıldığını öğreniyoruz. Son olarak 05/05/1986 tarihinde meydana gelen (5) şiddetindeki deprem ile bunu takiben 06/06/1986′ da meydana gelen (6) şiddetindeki depremde önemli miktarda hasar ve can kaybı meydana gelmiştir (İl genelinde 296′ sı ağır, 728′ i orta ve 1792′ si hafif olmak üzere 2186 konut hasar görmüştür).
Kabaca WSW-ENE yönünde 100 km. kadar uzanan Adıyaman depresyonunun genişliği de 40-50 km. kadardır. Ortalama yükseltisinin 500-750 metreler arasında bulunduğu ve üzerinde Kâhta, Adıyaman, Akpınar, Bağpınar (Çalgan), Keysun (Çakırhöyük), Şambayat, Narince ve Kızlin(Beşyol) kentlerinin yer aldığı havzanın güneyinden Fırat akarsuyu geçmektedir. Fırat, havzanın doğusundaki Eosen arazisi içerisinde çok tipik gömük menderesler yaparak ve Samsat yakınlarında tipik örgülü drenaj şekli göstererek akmaktadır. Buna benzer taraçalar ovanın kuzeyindeki Kâhta Çayı vadisinde de mevcuttur. Depresyonun suları, Keysun, Göksu, Koruç, Kalbur, Cendere, Aksu…. dereleri vasıtası ile kuzeyden güneyde Fırat’a boşaltılmaktadır.
Ova batısında, Gölbaşı ovasını Adıyaman ovasından ayıran ve Eosen-Oligosen formasyonlarından oluşmuş bulunan Kozdağ (Besni ilçesinin batısı) yer alır. Bunun temelinde ise, kuzey doğuya doğru. Kretase kalkerleri ve ofiolitler bulunur (Tut çevresi ve Akdağ). Ova kuzeyindeki yapı da hemen hemen aynıdır. Ancak, buradaki Tucak-Ulubabadağ (2587 m) volkanitlerden oluşmuştur. Bunların esasını andezitler teşkil eder. Ova doğusunda bulunan volkanitler ise, daha genç yaştaki bazaltlardır.
Ova güneyi, altta yine Kretase yaşlı formasyonlardan ve bunların üzerine gelip geniş alanlar kaplayan Eosen yaşlı kalker ve marnlardan oluşmuştur. Bu arazi sık sık, dar bölgeli akışlar gösteren bazaltik lavlarla örtülmüşlerdir. Şanlıurfa-Adıyaman arasındaki bu bazaltik volkan konileri tamamen buradaki NW-SE yönünde uzanan fayların üzerinde sıralanmışlardır (fisür volkanizması).
Depresyonun güneyi, üst Miyosen yaşlı ve bugün akarsularla çok parçalanmış olan kalker, marn, kumtaşı ve konglomeralı depolarla temsil edilmektedir. Bunların, daha önce bütün depresyonu işgal ettikleri, ovanın kenar kısımlarında parçalar halinde bulunmalarından anlaşılmaktadır. Depresyon dışında bu formasyonlara rastlanmaması, onun ilk çöküşünün üst Miyosen’ den önce olduğunu ortaya koymaktadır. Bu devreden sonra üst Miyosen depoları ile dolan ve bu depoların ağırlığı altında çöken havza, yapılan petrol sondajlarından elde edilen bilgilere göre daha da derinleşmiştir. Çökmeler, kuzeyde E-W, güney doğuda WNW-ESE yönlü faylar boyunca gerçekleşmiştir. Bunlardan, Adıyaman’ ın kuzeyinde bulunan Karadağ ve Kurucak fayları birbirlerine paralel olup, ovaya egemen olan, Karadağ güneyinde yer yer diklikleri ile temayüz eder. Bunun dışında, Adıyaman’ ın hemen doğusunda Eosen (Lütesiyen) yaşlı kalker ve marnlardan oluşmuş 804 m. Yüksekliğindeki Aldağ, bir horst şeklinde ova ortasında yer alır. Özellikle kuzeyindeki fay dikliği çok nettir ve bu fay içerisine Kuruçay deresi yerleşmiş durumdadır. Fay, NESW yönünde uzanmaktadır.
Kahraman Maraş depresyonunun kuzey doğusunda yer alan ve NE-SW yönünde dar ve uzun bir koridor halinde uzanan ova (30-35 km. kadar uzunluğunda ve 4-5 km. kadar genişliğinde) oluşum bakımından oldukça ilginçtir ve Kahraman Maraş depresyonunun kısmen de olsa bir devamı niteliğindedir. Nitekim, ovanın uzantısı, Kahramanmaraş depresyonunun oluşumunda rol oynayan fayların uzantılarına tamamen uymaktadır. Büyük bir ihtimalle, Kahramanmaraş depresyonunun güneyinden geçen fay burada da devam etmekte ve ovanın oluşumunda esas rolü oynamaktadır.
Doğudan Kozdağ, batıdan Öksüz dağı (1871 m.), kuzeyden Boruk dağı (2110 m.) ile sınırlanmış olan ova, güneyden Aksu vasıtası ile Kahramanmaraş depresyonuna açılmaktadır. Üzerinde Gölbaşı ilçesinin yer aldığı ovada başlıca, birbirleriyle bağlantılı olan 3 göl yer almaktadır. Ovanın suları, bu göllerden geçerek Kapı deresi ile Ceyhan’ ın bir kolu olan Aksu deresi vasıtası ile boşaltılmaktadır.
Ova doğusu üst Kretase-Paleosen yaşlı kalker ve ofiolitlerden oluşmuştur. Kalkerler karstlaşmaya elverişli olup, içlerinde pek çok karstik şekil, özellikle dolinler oluşmuştur. Ova batısı ise, altta Eosen flişleri ile onların üzerine gelen orta Miyosen yaşlı kalker, kum ve kumtaşları ile temsil edilmektedir. Ova güneyinde ise, büyük bir ihtimalle post-Neojen yaşlı, güneye doğru genç tektonik hareketlerle çarpılmış bir aşınım sathı vardır. Satıh, tamamen üst Kretase formasyonları içersinde gelişmiştir.
Ova, doğudan faylanmış durumdadır. Ancak, bölgedeki karstlaşmanın da varlığı, ovanın oluşumunda sadece tektoniğin değil, her ikisinin de rolü olduğunu göstermektedir. Belki de, post-Neojen sathını deforme eden tektonik hareketlerin neden olduğu faylar, ovanın oluşumunda etkili rol oynamışlar ve böylece tektono-karstik oluk ortaya çıkmış, sonradan alüvyonlarla dolması ile de bugünkü Gölbaşı ovası oluşmuştur. Ovadaki göllerin varlığı ise, yeni çökmelerle ilgili olmalıdır.

NE YENİR?
 
Çiğ köfte, İçli Köfte, Basalla (ekşili köfte), Cılbır, Mercimekli Köfte, Pestil, Yapıştırma ve Hıtap, Adıyaman’ın ünlü yemek türlerinden bazılarıdır. İl merkezinde yöresel yemeklerin bulunduğu lokantalar mevcuttur. Kahta ilçesindeki Baraj Gölü kıyısında balık yenebilir. Nemrut Dağı yolu üzerindeki konaklama ve kafeteryalarda yeme-içme olanağı mevcuttur.
 
NE ALINIR?
 
Adıyaman’ın kent merkezinde bulunan tarihi çarşı Oturakçı Pazarı’nda yöreye özgü halı, kilim, cicim, heybe gibi el sanatları ürünleri ile turistik eşyalar bulunabilir. Nemrut’taki turistik tesislerde satılan Nemrut heykelleri, hediyelik olarak alınabilecek eşyalardır. Yine bu tesislerde, yörenin tarihinin anlatıldığı çeşitli dillerdeki Nemrut rehber kitapları bulunabilir.

Bir Yudum Hikaye

Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta bir paketi açtıklarını gördü. Kendi kendine: İçinde hangi yiyecek var acaba ? Devamını Gör